Pages

Thursday, February 02, 2012

İstanbul'u Kar Alınca

Belkide ilk defa kar yağınca basamadım üstüne. O yüzden daha güzle geldi bana. Hani şu TV dizilerinde çokça telaffuz edilen hayatımızda tertemiz, bembeyaz sayfayı bütün İstanbul halkı olarak açtık bu kez. Beceriksiz senaristler en fazla iki kişiye açtırabiliyor. Bu arada onlarada gün doğdu. Para harcayıp Uludağ ve Kartepe yollarına düşmeden herhangi bahçede bol kartoplu sahneler çekerler. Hava tahmin raporuna güvenmeyip gidenler maddi manevi kayıpta.
İşte açılan bembeyaz sayfalar;

DSCN7073



DSCN7052

DSCN7070

Buzlanma nedeniyle bir geçenin birde geçmeyenin pişman olduğu Köroğlu köprüsü;

DSCN7071


Yazın bizlere kışın karlara hizmet veren banklar;

DSCN7068

DSCN7062

Bu arabalar trafiği özleyen boynu bükükler;

DSCN7057

Belkide yaramazlıklarından şikayet ettiği için çocuğa hasret kalan park ve banklar;

DSCN7056

Kendi kayak tesislerini kendileri kuran yurdum cefakar çocukları;

DSCN7061

Bunlar en sevdiklerim kardan ağaçlar;

DSCN7072

DSCN7064

DSCN7054

Bu mu? Kriz yok diye bağıran yetkililere inat krizi bariz bir şekilde yaşayan kardan amca;

DSCN7065
Kaşkol, bere süpürgesi alınmış, düğmeleri dikilmemiş bir kuru havuca mahkum. Tamam her çocuk annesinden Constantin Brancusi   olarak doğmaz ama bununda tipi oldukça kaymış. Bulmuşsunuz böyle bol karı yapın adam akıllı bir kardan adam. Aklıma takıldı neden hep kardan adam yapılırda kardan kadın yapılmaz?