Thursday, August 24, 2006
Göçmen Kuşlar
Bu güzelliği seyrederken takvime bakmamız gerekti bir sebepten 18 Ağustos'ta turnaların gitme zamanı yazısını okuyunca biraz gezindim internette.
Acaba bizim leylekler turnalarla akraba mıydı? Bir ipucu bulamadım ama vaktim kısıtlıydyı bir yerlerde kaçmış olabilir gözümden. Ola ki bilginiz vardır siz yazabilirsiniz. Yanlız leyleklerle ilgili bir yazı buldum;
Leyleklerin ülkemize dönüşü başlı başına bir sevinç kaynağıdır. Uçan bir leyleği görenin çok güzel bir haber alacağına inanılır ve rüyada leylek görmek ise bilgililik, naziklik, dengelilik, hikmet sahibi, olmak şeklinde yorumlanmaktadır.
Özellikle çiftçi vatandaşlarımız tarafından leyleklerin bereket anlamına gelmekte olduğuna inanılır ve gelecek senede köyümüze bereket gelir şeklinde temenni edildiği bilinmektedir.
Halkımız leylek türlerini “siyah- beyaz leylek”ve “leylek” olarak tanıdığı; Yöresel isim olarak bazı yörelerde kırmızı gaga olarak bilinen ve sevilen bir tür olduğu ve Merkez Av Komisyonu tarafından ülke genelinde korumaya alınan leylekler sayımı sonucu;
- 604 leylek yuvası
- 794 adet yuvada yavru
- 4992 Leylek ise uçarken veya beslenirken tespit edilmiştir.
Bakanlığımıza bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Valilikler ( İl Çevre ve Orman Müdürlüklerine ) gönderilen anket formları sayesinde toplanan bilgiler ışığında Türkiye genelinde leyleklerin sayısı tespit edilmiştir.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü bu çalışma sonucu ülkemizdeki leyleklerin;
Halkımız tarafından göçmen bir tür olduğunun bilindiği;
Genellikle yuvalarını elektrik direklerinde veya yüksek gerilim hatlarındaki demir direklerde yaptığı;
Ağırlıklı olarak leylek ölümlerinin yuvada kuşların uçma denemeleri esnasında kanatların iki telle birden temas etmesi ile olduğu;
Gelen verilerin hiç birisinde ayağına halka takılmış olan bir leyleğe rastlanılmadığı; Yuvalardaki leylek yavrularının eşit büyüklüklerde olduğu;
Halkımız tarafından yapılan yapay yuvalara da yuvalanma eğiliminde olduğu;
Leylekler yuvalarını yaparken çok yakınlarında da aynı tür bir yuvanın olmasından rahatsız olmadıkları;
Hakkında bilgi toplanmıştır.
Şehir yerleşim yerlerinde ağaç kesiminden dolayı leylekler yuva yeri bulamamıştır. Bunun sonucu olarak ta yuvalarını genellikle elektrik direklerine ve yüksek gerilim hatlarındaki demir direklere yapmışlardır.( http://www.milliparklar.gov.tr/leylek/leylek.htm)
Bir sefer daha seyretmiştik bu güzel manzarayı. Arada bir büyük kuş kümesinden ayrılan bir kaç kuş geldikleri yöne doğru geri gidiyorlar kümede kalanlar oldukları yerde dönerek bekliyorlar. Biraz sonra büyük bir küme daha geliyor ve hepsi birleşerek uçuşlarına devam ediyorlar. Fakat bu yolcu toplama işi bizim gördüğümüz kısa anda bile bir kaç sefer tekrarlandı. Bu yolculuk ne kadar sürer bilmem?
Aaa bu arada unutmadan leylek gördük ya güzel haber ameliyat güzel geçti ve kuzenim gözlüklerinden ayrıldı.(kurtuldu da diyebiliriz)
Ve en son birleştikleri an. Göçmen kuşlar gittiler sonbahar geliyor. Teyzemler de gittiler. En az bir senelik hasret başlıyor. Hani birinden ayrılırken vedalaşmak vardır ya... O bana hasretten daha zor gelir. Yolları açık olsun bütün göçmen kuşların.
Gezinti {Sarmaşıklar, Yalnız Sokak Lambaları, Boş Banklar ve Utangaç Kedi}
Akşam üstü özel olarak bizim için hazırlanmış yapay doğamızda bir gezinti yaparak national geographic ruhu yakalamak istedik ama, özenle dizilmiş taşlı yollardan çıkıp ağaçların arasına girdiğimizde her an böcekler saldıracakmış kuruntusu yapmaktan psikolojik olarak kaşınmaya başlayınca o yazı dizilerini sadece okumaya devam etmemiz gerektiğine karar vermiş bulunuyoruz.. Çocukken ağaçlara nasıl tırmanıyordum acaba, şimdi en ufak böceği uzaktan gördüğü an kaşınmaya başlayan ben..
Her ne kadar klişe objeler olsalar da, bol bol yalnız ve kırılmış sokak lambası ve bank bulduk gezerken..
Bir de objektiflerden deli gibi kaçan bir sokak kedisi..! Kaçıp kaçıp ağaçlara tırmanıyordu sonra da annesiyle acı acı miyavlaşıyorlardı. Muhtemelen annesi "yavrum in ordan düşüceksin bir şey yok ablalar fotoğrafını çekicek korkmasana" diye açıklama yapıyordu ama sözünü dinletemedi kesinlikle.
Yaz bu öldürücü sıcaklarla beraber bitiyor sarmaşıkların yaprakları artık daha kalın daha sert ve ölmek üzereler...
Çiçekler de artık daha solgun ve cansız, ama hala tomurcuk halinde olanlar var..
Bu ağaçların arasında bir de küçük bir domates bostanı bulduk ama çok bakımsız bir haldeydi.
Her ne kadar klişe objeler olsalar da, bol bol yalnız ve kırılmış sokak lambası ve bank bulduk gezerken..
Bir de objektiflerden deli gibi kaçan bir sokak kedisi..! Kaçıp kaçıp ağaçlara tırmanıyordu sonra da annesiyle acı acı miyavlaşıyorlardı. Muhtemelen annesi "yavrum in ordan düşüceksin bir şey yok ablalar fotoğrafını çekicek korkmasana" diye açıklama yapıyordu ama sözünü dinletemedi kesinlikle.
Yaz bu öldürücü sıcaklarla beraber bitiyor sarmaşıkların yaprakları artık daha kalın daha sert ve ölmek üzereler...
Çiçekler de artık daha solgun ve cansız, ama hala tomurcuk halinde olanlar var..
Bu ağaçların arasında bir de küçük bir domates bostanı bulduk ama çok bakımsız bir haldeydi.
Subscribe to:
Posts (Atom)